--> --> --> TÜRKÇE DERSİMİZZ --> --> --> TÜRKÇE DERSİMİZZ
TÜRKÇE DERSİMİZ
Türkçe Dersi Bilgi&Paylaşım

Deyim ve Atasözleri






Haftalık deyim ve atasözü ödevi pdf dosyası:

İNDİR:
http://link.tl/1cpCv



Atasözü

Toplumların asırlarca süren deneyimlerinden ve gözlemlerinden elde ettikleri yargılarını, ortak düşünce ve tutumlarını yansıtan; içinde mecazi bir anlam barındıran, eğitici ve öğretici pedegojik-didaktik) vasfı bulunan kalıplaşmış, kısa ve özlü söz; eş. Darb-ı mesel (ç. urub-ı emsal), Mesel, Sav.

Atasözlerinin Özellikleri

Bu sözler törelere, geleneklere, tecrübelere, akla ve gerçeğe dayanır. Halkın ortak düşüncesini, inancını, duyusunu, ahlak anlayışını, kültürünü, felsefesini yansıtırlar. Kültürün aynasıdırlar. Eğitici ve öğreticidirler. Genellikle mecazi bir anlam taşırlar. Anonimdirler. Halk arasında dilden dile dolaşarak gelecek kuşaklara aktarılırlar. Söz ve mâna sanatlarıyla (seci, tezat, cinas, Akisakis, mübalağa) örülmüşlerdir. Kalıplaşmış, doğal (tabii), kısa ve özlü sözlerdir.

1.  Atasözlerinin söyleyeni belli değildir, atasözleri halkın ortak malıdır.

Atasözleri anonimdir yani atasözünü söyleyen kişi belli değildir.

2. Atasözleri kalıplaşmış sözlerdir. Bu yüzden atasözünü oluşturan sözcükler yerine başka sözcükler getirilemez, sözcüklerin sıralanışında da değişiklik yapılamaz.

Örnek

 

3. Atasözlerinin birçoğunda mecazlı bir söyleyiş vardır.

Örnek

 

4. Çok az da olsa gerçek anlam taşıyan atasözleri de vardır.

 

Örnek

 

5. Atasözlerinin bazıları aynı veya yakın anlamlıdır.

Örnek

 

6. Atasözlerinin bazıları zıt anlamlıdır.

Örnek

 


DEYİM NEDİR?

Genellikle gerçek anlamından uzaklaşmış birden çok sözcükten oluşan, bir kavramı ya da durumu karşılayan kalıplaşmış sözcük gruplarına “deyim” denir.

Abayı yakmak, barut fıçısı, cephe almak, bağrına taş basmak, saman altından su yürütmek, yarım ağız, malın gözü, ayıkla pirincin taşını, balık istifi, ayran gönüllü, gözü pek, eli uzun, nalları dikmek,  kel başa şimşir tarak, armut piş ağzıma düş…

 


DEYİMLERİN ÖZELLİKLERİ

1. Deyimler kalıplaşmış sözlerdir, kelimelerin yerleri değiştirilemez ve aynı anlama bile gelse yerine başka bir sözcük getirilemez. Farklı bir sözcük getirilir veya sözcüklerin yeri değiştirilirse, ifade etmeye çalışılan düşünce anlamlı ve cümle akşına uygun olsa bile kullanılan söz grubu deyim sayılmaz.

  • “Başını taştan taşa vurmak” deyimi “kafasını taştan taşa vurmak” biçiminde söylenemez.
  • “Tut kelin perçeminden” deyimi” kelin perçeminden tut” biçiminde kullanılamaz.

 

2. Deyimler en az iki sözcükten oluşan söz gruplarıdır. Bir sözcük tek başına deyim oluşturamaz.

  • Ağzını aramak
  • Bozuntuya vermemek
  • Fikir yürütmek
  • Ekmeğini taştan çıkarmak
  • Elinden geleni ardına koymamak

 

3. Deyimler farklı farklı söz grupları biçiminde meydana gelmişlerdir. Deyimleri oluşum şekillerine göre aşağıdaki gibi sınıflandırılabiliriz.

  • İsim Tamlaması Biçiminde Olanlar

Ateş pahası, ekmek kapısı, balık istifi, eşek şakası, anasının gözü vb.

  • Sıfat Tamlaması Biçiminde Olanlar

Kara cahil, deli fişek, yarım ağız, püsküllü bela vb.

  • Kurallı Bileşik Sıfat Biçiminde Olanlar

Çenesi düşük, içten pazarlıklı, eli açık, maymun iştahlı, gözü kara vb.

  • Mastar Grubu Biçiminde Olanlar

Acemilik çekmek, ciğeri beş para etmemek,  suratı bir karış asılmak, iki ayağını bir pabuca sokmak, etekleri zil çalmak, göz dikmek, aldırış etmemek vb.

  • Cümle Biçiminde Olanlar

Adet yerini bulsun. Dostlar alışverişte görsün. Delik büyük yama küçük. Fol yok yumurta yok. Ayıkla pirincin taşını vb.

(Eksiltili cümle, ikileme vb biçiminde olan deyimler de vardır.)

 

4. Ne kadar fazla sözcükten oluşursa oluşsun deyimler tek bir kavramı ya da durumu karşılar. Deyimleri atasözlerinden ayıran en önemli özellik de budur. Atasözlerinin arka planında öğüt verme, ders çıkarma gibi unsurlar varken deyimler yalnızca bir durumu bir kavramı belirten anlatım kalıplarıdır.

  • Çoban kulübesinde padişah rüyası görmek: Hayalcilik
  • Üstüne tuz biber ekmek: Kusuru artıracak harekette bulunmak
  • Suya götürüp susuz getirmek: Herhangi bir işte diğerini alt etmek
  • Atı alan Üsküdar’ı geçti: Fırsatı kaçırmak
  • Havanda su dövmek: Boşuna uğraşmak
  • Deveye sormuşlar: Neden boynun eğri? “Nerem doğru ki” demiş: İşin her tarafının bozuk olması durumu

 

5. Deyimlerin büyük çoğunluğu mecaz anlamlıdır, yani deyim içindeki sözcüklerin karşıladıkları anlamlar ile deyimin karşıladığı anlam farklıdır.

  • Küplere binmek: Sinirlenmek (Küpün üzerine oturmak anlamında değildir.)
  • Derdini dökmek: Çekilen sıkıntıların bir bir anlatılması.
  • Ayağının tozuyla: Gelir gelmez
  • Burun kıvırmak: Beğenmemek
  • Sinekten yağ çıkarmak: Olamayacak yerden çıkar sağlamaya çalışmak
  • Ağzı açık ayran delisi: Aptal aptal bakan avanak

 

6. Sayıları az da olsa gerçek anlamlı deyimler de vardır. Deyim içindeki sözcüklerin karşıladıkları anlamlar ile deyimin karşıladığı anlam aynıdır.

  • Çoğu gitti azı kaldı: Yapılmakta olan işin en önemli, en zor bölümü bitti.
  • İyi gün dostu olmak: Sadece iyi günlerde görünmek.
  • Kimi kimsesi olmamak: Yakını, eşi, dostu bulunmamak.
  • Yükte hafif pahada ağır: Taşınması kolay olan aynı zamanda kıymetli olan şey
--> --> --> TÜRKÇE DERSİMİZZ Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol